instagramInstagram

Fms testleri

blog-topic

Fonksiyonel hareket testleri sporcuların mobilizasyon ve stabilizasyon özelliklerini değerlendirerek, sakatlıkları ön görebileceği iddiası ile ortaya çıktı. Fms programı antrenör ve kondisyonerlerin çok uzun zamandır kullandığı mobilizasyon ve stabilizasyon hareketlerini gayet zekice planlanmış, belirli bir program ve değerlendirme şablonu ile standart hale getirdi ve uyguladı. Son derece kullanışı olan Fms subjektif dediğimiz gözlem yolu ile ucuz ve pratik bir şekilde mobilizasyon skorlarını ölçmeye ve antrenörlere bir fikir vermeye yarıyor. Bu konuda oldukça başarılı gözüküyor.

Basitçe Fms nedir ?

Uygulanan yöntem 7’li test bataryası. Hareketler eğitmen gözetiminde uygulanıp skorlanıyor. 3 en iyi puan, 1 düşük ve hareket ağrılı ise 0 puan ile tüm skorlar hesaplanıyor. 14 puanın altı risk grubu şeklinde belirleniyor. Hareketler, “Deep squat”, “Hurdle step”, “In-line lunge” “Omuz mobilizasyonu” “Aktif leg raises” “gövde stabilizasyonu ve push-up” “Rotasyon stabilizasyonu.

Yapılan çalışmalar ?

İngilterede 135 erkek futbolcu üzerinde Fms testleri uygulandı ve çalışmada amaç fms’in sakatlığı ön görüp göremeyeceği olarak belirlendi. 2 sezon üzerinden testler süreç içine yayıldı. 7 hareket skoru ayrı ayrı ve total olarak kayıt edildi. Çalışma sonunda core stabilizasyon puanı 3 olan ve squat mobilizasyon test skorları yüksek bulunan sporcuların temasa bağlı olmayan sakatlıkları daha az yaşadıkları görüldü. tekrar etmek gerekirse bu çalışmada skorlar tek tek olarak değerlendirildi. Ayrıca Fms’in öne sürdüğü 14 puan altı skoru olan sporcular ile sakatlıklar arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı.

Yapılan diğer bir çalışmada Fms skorları ile sakatlık ilişkilerinden çok stabilizasyon ve mobilizasyon problemlerinin ön görülmesi olarak kullanışlı olduğu yönünde. Yukarıdaki çalışmaya benzer bir çalışmada 14-20 yaş futbolcular Fms testi skorlarına göre vücut asimetrilerini gözlemlemekte başarılı olarak görüldü. Fakat sportif performans ve sakatlıkları ön görmekte yetersiz kaldı.

Çok daha geniş bir taramada, 24 çalışma ayrıca incelendi. Bu çalışmalar içinde, askeri personelde, FMS kompozit skoru ( ≤14 / 21) ve yaralanma arasındaki ilişki, Futbolda bir sportif yaralanma tahmin testi olarak FMS skorunun kullanılmasının sonuçları, araştırıldı ve aralarında orta seviye bir ilişki görüldü. Diğer popülasyonlar, Amerikan futbolu, kolej sporcuları, basketbol, buz hokeyi, koşu, polis ve itfaiyeciler. Sonuca çok sınırlı veya “çelişkili” diyebiliriz. Fms skorları ve sakatlanma arasındaki ilişkinin gücü, yaralanma tahmin aracı olarak kullanımının desteklemeyecek nitelikte olduğu ileri sürüldü.

Yapılan diğer bir çalışmada 364 sporcu olmayan ergen ve 192 sporcu ergen arasında sosyo ekonomik durum, antrenman saati, vücut kitle indeksi, Fms skorları, yağ oranı v.b. özellikler bir anket ile değerlendirildiğinde sosyo ekonomik durum ve yağ oranı düşük olan ergenlerin sakatlığa daha yakın oldukları görüldü. Fms skorların bu çalışmada sosyoekonomik ve fizyolojik basit değerler içeren anket kadar başarılı bir belirleyici olamadığı görüldü.

Performans ve Fms testi

16-19 yaş arası futbolcularda yapılan çalışmalarda performans ve Fms ilişkiler incelendi. Anerobik güç, sprint, sıçrama gibi parametreler bazı hareketlerle ilişkili görüldü. Örneğin yön değiştirme ve core stabilizasyonu belirleyici derecede pozitif ilişkili fakat yine total Fms skoru ile performans parametreleri arasında pozitif bir ilişki görülmedi.

Yorum,

Fms sporcuların mobilizasyon ve stabilizasyon eksiklerini görmek, için ayrı bir kit oluşturdu ve fitness gidenler, ve spor yapmayanlar ile sporcuların testlerini ayırdı. Sporcular için hazırlanan kit’in de başarısı kısıtlı gözüküyor. Devam edersek, Fms antrenörlerin genelde pas geçtiği mobilizasyon ve stabilizasyonu ölçmek için güzel bir derleme yöntem, standardize ve pratik. Kondisyonerler bu özellikleri standardize etmeden ya da kendi planlamaları dahilince zaten uyguluyorlardı fakat dünya ile kıyaslamak ve fikir edinmek için güzel bir havuz oluşturdu diyebiliriz.

Fms performans ölçümü ve sakatlık ön görme değerlendirmesini, kendini bir ürün olarak öne çıkardığı için, öne sürdüğü puanlama üzerinden yapmak gerekir. Her antrenör veya kondisyoner core kuvvet ve stabilizasyonun yön değiştirmeyi hızlandırdığını denge merkezini korumanın vücut salınımına pozitif etkisini bilir. Fakat bazı hareketlerin gözlem puanları ile sezon içi sakatlarıkları ön görebiliriz demek iddalı bir denemeydi.

Sonuç %100 başarılı değil fakat bu testin başarısız bir test olduğu anlamına gelmez. Keza kıyasıya eleştiriliyor ve deneniyor sınırları belirleniyor. Bu da beklentilerimizi sınırlayıp olaya realist yaklaşmamıza sebep oluyor. Böylece testten optimum verimi alma şansımız artıyor.

Sonuç olarak, test basit, etkili, antrenörlere farklı bir bakış kazandırmakta başarılı. Fakat fizyoterapistlerin temelini attığı bir yöntem olarak performans sahasına geldiğinde sıkıntılar yaşaması, sportif yaralanmaları tahmin edememesi gayet normal.

Fatih özkan

Kaynaklar,